Op. Dr. Seda Bilir Esmer “SSVD nedir? , Sezaryen sonrası normal doğum mümkün mü?, Kimlere önerilir ya da önerilemez?” anlatıyor…
SSVD nedir?
Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD), önceden sezaryen olmuş bir kadının sonraki doğumunu vajinal yolla yapması olarak tanımlanmıştır.
Mümkün müdür?
Uygun koşullar sağlandığında mümkündür. 1916 yılında Dr. Edwin Cragin “Once a Cesarean, always a Cesarean‟ cümlesini kurarak bir defa sezaryen ile doğum yapan bir kadının diğer doğumlarını da hep sezaryen ile yapması gerektiğini belirten bir ifade kullanmıştır. Değişen zaman, gelişen teknoloji ile bu bilgi de tarihteki yerini almıştır.
SSVD’nin gebelerin önemli bir kısmına güvenli ve uygun seçenek olarak önerilebileceği kadın doğum doktorları ve dernekleri tarafından bildirilmiştir. Sezaryen sonrası vajinal doğum ile tekrar sezaryen arasında doğru tercih yapılabilmesi için her iki durum hakkındaki gerekli bilgilendirme tam olarak yapılmalıdır.
Anne adayına ve ailesine gebelik takip döneminde bilgilendirme ve danışmanlık hizmeti sağlamak, gebeye ve bebeğe en uygun doğum yöntemini seçmesi aşamasında yardımcı olmaktadır.
SSVD’nin avantajları ve riskleri ayrıntılı olarak değerlendirilmeli, hastane donanımının yeterliliği göz önünde bulundurulmalıdır.
SSVD sadece uygun merkezlerde uygulanmalıdır. Bu tip merkezlerde, 24 saat hizmet veren kan bankasının olması, 24 saat fetal monitorizasyon değerlendirmesinin yapılabilmesi, 24 saat cerrahi yapabilecek ekibe ve ameliyathaneye sahip olması, uygun yeni doğan ve erişkin yoğun bakım şartlarının sağlanabilmesine ihtiyaç vardır. Bu koşulların sağlandığı durumlarda SSVD’nin planlanması ve yapılması uygun bir yaklaşım olacaktır.
Kimlere önerelim?
- Önceki sezaryen kesisinin alt segment transvers insizyonla yapılmış olması,
- Uterusta sezaryen dışında başka skar ya da bilinen anormallik olmaması,
- Pelvik muayenede doğuma engel olacak darlık olmaması,
- Fetusun 4000 gr’ın altında olması,
- Daha önce vajinal doğum yapması durumunda SSVD önerilebilir.
Kimlere önermeyelim?
- Daha önceki sezaryen kesisi klasik veya ters T insizyonu olanlar veya kesi şekli bilinemeyenler,
- Geçirilmiş myomektomi (myom alınması) operasyonları olanlar,
- Geçirilmiş uterus rüptürü (rahim yırtılması)olanlar,
- Bazı plasenta bozukluklarında olduğu gibi normal doğumun uygun olmadığı durumlar,
- Vajinal doğuma engel oluşturan anne ve bebeğe bağlı durumlar olduğunda SSVD ile doğum planı uygun olmayabilir.
Sezaryen doğum, zorunlu hallerde anne ve bebek için hayat kurtarıcı bir müdahaledir. Ancak annelerde uzun süre hastanede kalış, yara enfeksiyonu, emzirme problemleri gibi doğum sonu dönemde birçok komplikasyon gelişmesine neden olabilmektedir. Yeni doğan bebek için solunum sıkıntıları görülebilmektedir. Buna karşın vajinal doğum sonrası bu tür komplikasyon gelişme olasılığı sezaryen doğuma oranla oldukça düşük olduğu belirtilmektedir.
SSVD ile enfeksiyon, kanama, tıbbi müdahale, hastanede kalma süresi, kan transfüzyonu ve pıhtılaşma bozuklukları riskinin azaldığı bilinmektedir. Erken mobilizasyon sağlayıp doğum sonu iyileşme sürecini kısalttığı, anne ve yeni doğanın gecikmeden buluşturulmasını sağladığı görülmüştür. Cerrahiden kaçınılarak, birden fazla sezaryene bağlı gelişebilecek olan gelecekteki risklerin (mesane-barsak yaralanmaları, plasenta yapışma anomalisi vb.) azalması gibi yararlarının bulunduğu kanıtlanmıştır.
SSVD’nin riskleri arasında; uterus rüptürü (rahim yırtılması), acil sezaryen gereksinimi, fetal sıkıntı ve yeni doğan için yoğun bakım ihtiyacının olabilmesi gelmektedir.
Öncesinde sezaryen ile doğum yapmış iseniz kadın hastalıkları ve doğum uzmanınızla doğum konusunda konuşup bilgi almalı, doğum şeklinize sonrasında karar vermelisiniz.
Size ve bebeğinize sağlıklı günler dilerim.