Üroloji Uzmanı Op. Dr. İlkay Kırkaç böbrek taşı nasıl oluşur, neden olur, belirtileri neler ve nasıl tedavi edilmeli gibi konuları anlattı.
Taşlar böbrek içerisinde oluşan çok küçük kristallerin bir araya gelip birbirine tutunmaları sonucunda şekillenir. Bu küçük kristal parçalarının oluşabilmesi için de taşların yapısında bulunan maddelerin idrarda yeterince bulunması ve çökmesi gereklidir. Böbrekte oluşan taşların çoğu kalsiyum maddesi içeren taşlar olup (kalsiyum okzalat, kalsiyum fosfat gibi) bunların dışında başka maddelerden oluşan taşlar da mevcuttur, (ürik ait, sistin ve enfeksiyon taşları gibi) Böbrek boşluklarında oluşan ve büyüyen bu taşlar orada kalıp büyümeye devam edebileceği gibi, böbrekten çıkıp idrar kanalına da (üreter) girebilir. Taşlar burada takılıp kalabilir veya bu kanaldan idrar torbasına geçerek dışarıya atılabilir. 0.5 cm’in üzerindeki taşların idrar kanalını geçmesi ve atılması güçtür.
Böbrek taşları erkeklerde kadınlara göre 2-3 kat daha fazla oluşur. Dünyanın her yerinde ve her iklimde gelişebilir. Ancak ülkemizin özellikle güney kesimlerinde olduğu gibi sıcak iklimlerde ve yaz aylarında (terleme ve yetersiz sıvı alımına bağlı olarak) daha sık gelişir. Yine alınan yiyecek ve içeceklerin de taş oluşumu üzerinde önemli etkileri olup, bazı gıdalar taş oluşumuna yol açtığı gibi mevcut taşların büyümesine de yol açar. Elbetteki taşların oluşumuna neden olan başka önemli faktörler de vardır. Taşların kimlerde oluştuğu ve neden oluştuğu sorusunun cevabı oldukça karmaşıktır. Birçok faktörün bir araya gelmesi ile idrarda bazı kimyasal maddeler artar ve özellikle azalan idrar miktarı ile bu maddeler çökerek küçük kristallerin oluşmasına yol açar. Bu kristaller de şekillendikten sonra hızla birleşerek taşları oluşturur. Bu manada en önemli faktör alınan sıvı miktarıdır. Eğer bünyesi taş oluşturmaya yatkın kişiler yeteri kadar su içmez ise (günde en az 2-2.5 İt.), idrar miktarı azalacak, idrar daha yoğun bir duruma gelecek ve idrardaki maddeler çökerek daha kolay ve sık taş oluşacaktır.
Böbrekte bulunan taşların en önemli belirtisi değişen derecelerde yan boşluk ağrısıdır. Ağrının karakteri sıklıkla çok şiddetli, bıçak keser tarzda olur. Özellikle böbrekten çıkıp idrar kanalına (üreter) giren taşların bu kanalda ilerlemesi sonucunda günlük aktiviteleri de engelleyen çok şiddetli ağrı gelişebilir. Sıklıkla sağ veya sol yan bel bölgesinde oluşan ağrılar taş(ların) bulunduğu yere göre ( idrar kanalı, idrar torbası gibi) karın alt kısmına veya kasıklara doğru yayılabilir. Yine ağrıya bulantı hissi ve zaman zaman kusmanın eşlik etmesi de mümkündür. Taşlar idrar yollarında sıklıkla enfeksiyon sebebi de olabilir.
Böbrek taşı nasıl teşhis edilir?
Teşhiste hastanın şikayetleri yol gösterici olsa da, taşların belirlenmesinde günümüzde en sık uygulanan inceleme yöntemi ultrasonografidir. Hastalara herhangi bir uygulama zorluğu oluşturmayan, basit ve pratik bu uygulama ile idrar yollarındaki taşların çoğu tespit edilebilir. Gerekli olduğu taktirde ilaçlı böbrek filmi (IVP) çektirilerek taşlar ve idrar yollarının boşlukları da görülebilir. Son yıllarda yine pratik, hızlı ve konforlu bir yöntem olarak devreye giren spiral tomografi tüm taşları çok kolay teşhis edebilir. Hastalara ayrıca idrar tahlili yaptırmak suretiyle idrardaki kristalleri, kanama ve enfeksiyon durumunu değerlendirmek de gerekir .
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Taşların oldukça önemli bir kısmı kendiliğinden düşer. Tedavi planı taşların bulundukları yere (böbrek, idrar kanalı, idrar torbası) sayısına veya çapına bağlı olarak değişir. Yakın zamanlara kadar açık ameliyatlar çok yaygın olarak uygulanırken, teknolojideki gelişmeler sayesinde taş kırma işleminin yanı sıra modern kapalı ameliyatlar (hastanın vücudunda herhangi bir keşi yapmadan) uygulamaya girmiş ve taşların tedavisi kolaylaşarak, hastalar için zor olmaktan çıkmıştır. Hastalar daha kısa süre hastanede yatarak, hızla günlük aktivitelerine dönebilirler.
Taş kırma yöntemi (ESWL)
Günümüzde taşların tedavisinde uygulanan en kolay ve en az zahmetli yöntemdir. Vücut dışında oluşturulan şok (basınç) dalgalarının böbrekteki taşlar üzerine odaklanması ile taşların kırılması esasına dayanan modern, pratik ve ağrısız tedavi şeklidir. Ancak her taşın tedavisi için uygun olmayıp sadece çapı 2 cm.nin altındaki böbrek taşlarının en etkili tedavi şeklidir. Bu yöntemle taşlar küçük parçalara ayrıldıktan sonra vücuttan dışarı atılır. Tedavi sonuçları başarılı olup, uygun hastaların seçimi çok iyi yapılır. Büyük taşlar, aşırı şişmanlık, kanama bozuklukları, idrar yollarında enfeksiyon ve idrar yollarında tıkanıklık bu yöntem için engel teşkil eden faktörlerdir.
Böbrek ile idrar torbası arasında yer alan üreterde (idrar kanalı) takılıp kalan taşların yine hemen hemen hepsi açık ameliyat yapılmaksızın endoskopik (kapalı, ameliyatsız) yoldan girişimler ile tedavi edilebilir. İşlem sırasında ışıklı alet ile önce idrar torbasına, sonra da taşın bulunduğu idrar kanalına girilerek ilerlenir ve taşın bulunduğu bölgeye gelince küçük taşlar değişik girişimler ile direkt dışarı alınır. Eğer taş büyük ise, olduğu yerde kırılarak küçük parçalara ayrılır ve bu parçalar tek tek temizlenir. Geri kalan çok küçük taşlar ise kendiliğinden dökülür.
Bu yöntem sonrasında hastaya bir kesi yapılmadığı için hastanın iyileşmesi ve günlük aktivitelerin dönmesi çok hızlıdır. Özellikle idrar kanalının alt kısmında (idrar torbasına yakın) yerleşmiş taşları alınmasında ilk tercih edilen tedavi yöntemdir. Orta ve üst bölümde yerleşen taşların çoğu taş kırma yöntemi (ESWL) ile tedavi edilir.
Modern yöntemler devreye girmeden öne böbreklerin içerisinde yer alan taşlar açık ameliyatla yapılarak alınırdı. Hastaları korkutan ve tedaviye geç başvurmasına neden olan büyük vücut kesile nedeniyle açık ameliyatlar hastanın uzun süre hastanede kalmasına, iş ve günlük aktivitelerini bırakmasına sebep olup, bu tedaviler sonrasında ameliyat yarasının iyileşmesi ve hastanın ayağa kalkması da uzun zaman alırdı. Taş kırma yöntemi ile tedavi edilemeyen veya kırılsa da dökülemeyecek büyüklükte olan taşların çoğunda hastalara açık ameliyat yapmadan, böbreğe endoskopik olarak tek bir kanaldan girilerek (kapa yoldan ) tedavi yapılır.
Perkütan Nefrolitotripsi (PNL yöntemi) ile taş tedavisi
Perkütan nefrolitotripsi (pnl) ciltten bir iğne ile taşın bulunduğu böbrek sistemine girildikten sonra bu iğne içinden bir kılavuz tel sisteme yerleştirilir. İğne çıkartılır ve bu kılavuz tel üzerinden yerleştirilen ve şişirilebilen balon ile delik yaklaşık 1cm çapında iri delik oluşturacak şekilde şişirilir. Bu balon üzerinden böbrek içine yerleştirilen ve yaklaşık 1cm çapındaki boru kanalıyla sisteme endoskop-teleskop ile girilerek, böbrek içinde ki taşların kırılması ve parça parça boru yolundan dışarı alınır. İşlem bittikten sora idrar drenajına ve hızlı iyileşmeyi sağlamak için, geçici süre kalacak şekilde (1-2 gün) ufak bir borucuk yerleştirilir. Bu yöntem hastaya az zarar veren bir teknik olarak böbrek taşı ya da taşların çıkartılmasında hastaya etkin ve güvenilir bir tedavi olanağı sağlar.
PNL yöntemi ile taş tedavisi bel bölgesinde cilde açılan 1-1.5 cm büyüklüğünde ki bie delikten gerçekleştirilmektedir. Ameliyat esnasında röntgen görüntüsü yardımıyla bu delikten böbrek içine yerleştirilen bir tüp içinden böbrek içi bir teleskop yardımıyla girilerek böbrek içinde ki taş ya da taşlara ulaşılır.Tüpten çıkamayacak kadar büyük taşlar lazer, ultrason ya da havalı taş kırma probları ile kırılarak tek tek bu tüpten dışarı alınır. Girişim sonrası, ameliyatın gerçekleştirildiği delikten böbreğe ince bir sonda yerleştirilir ve ameliyat sonrası hızlı iyileşme için 1-2 gün bekletilir.2-3 cm boyutunda ki tek taşlı olgularda bu sözü edilen nefrostomi tüpünün yerleştirilmesine genellikle gerekmez. PNL sonrasında amliyata bağlı ağrı oldukça kısa süreli ve az olup, hastanede kalma süresi ve günlük aktivitelere ve işe dönme süresi açık cerrahiye göre anlamlı şekilde kısadır. Genellikle nefrostomi tüpü ameliyattan sonra ki 1. ya da 2. gün çıkartılır ve delikten ıslatmanın kesildiği birkaç saat gözlendikten sonra hasta çıkartılır.Açık taş ameliyatında yapılan cerrahi kesiye göre anlamlı derecede kozmetik avantaj da sağlanmaktadır.
Özellikle bu hastaların kronik taş hastalığı olduğu kabul edildiğinde, geçmişte ya da gelecekte ki taş riskleri düşünülecek olursa PNL uygulamasının mutlaka PNL konusunda tecrübeli bir cerrah tarafından yapılması önem kazanmaktadır. Bunun en önemli nedenleri ameliyat sırasında böbreğe en az hasarı vermek ve bunun yanında böbrek içinde taşları tamamen temizlemek ve taşsızlığı sağlamaktır. Bazı büyük taşlarda geriden kalan taşlar olabilir ve bunlar ya erken bir sürede ikinci kere PNL seansı ile temizlenir ya da ufak taşlara ESWL taş kırma tedavisi uygulanır.Ancak en ideali sadece bir seans PNL ameliyatı ile tam taşsızlığın sağlanmasıdır. Bunun için de PNL uygulama konusunda cerrahın tecrübesi ön plana çıkmaktadır.