Gebelik öncesi danışmanlık

Tarafından gönderildi: Gülşah Gülkan Yorumlar: 0

Sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek, sağlıklı bir bebeğe sahip olabilmek için hamilelik öncesi danışma ve muayene çok önemli bir basamaktır. Ancak bu basamak genellikle atlandığı gibi,  neredeyse gebeliklerin yarısı da plansız gebeliktir. Halbuki gebelikte sorun yaratabilecek çoğu durum, gebelik öncesi saptanabilir ve anne adayının gerekli tedavisi yapılarak veya optimal şartlar sağlanarak gebe kalması tavsiye edilebilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Göksemin Göksen Kocagöz anne olmak isteyen kadınların gebelik öncesi danışmanlık alması gerektiğini anlattı.

Hikaye: Hastayla yapılan görüşmede, ilk olarak yaşı, mesleği, ailede genetik rahatsızlık olup olmadığı sorulur. Daha sonra diabet, epilepsi, tiroid hastalığı, kalp hastalığı, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı gibi bilinen kronik sistemik bir hastalığının olup olmadığı sorgulanır. Jinekoloji öyküde adetlerinin düzeni sorgulanır ve myom, over kisti, endometriozis gibi hamileliğe engel olabilecek durumların varlığına yönelik ipuçları aranır veya daha önce bilinen bir patoloji varsa tedaviler ve sonuçları ile ilgili bilgi edinilir. Obstetrik öykü de çok önemlidir. Daha önceki gebeliklerinin sayısı, düşük ve kürtaj sayıları, anomali veya ölü doğum öyküsü, doğum şekli ve doğum haftası, bebeklerin doğum kiloları, daha önceki gebeliklerinde hipertansiyon, gestasyonel diyabet, erken doğum tehdidi, obstetrik kanama gibi durumların olup olmadığı, sorulur.

Hikayede genetik bir hastalık şüphesi varsa gebe kalmadan önce genetik danışmanlık istenebilir.

Bu görüşmede anne ve babanın yaşam ve beslenme alışkanlıkları da ortaya çıkarılmalıdır. Çünkü bazı alışkanlıklar gebelikte büyük zararlara yol açabilir.(sigara, alkol, kafein, uyuşturucu madde gibi)

Herhangi bir madde veya ilaca karşı alerjisi olup olmadığı sorgulanır. Düzenli veya arada sırada kullandığı ilaçlar varsa tartışılmalıdır. 

Muayane: Standart jinekolojik muayene yapılır. Vajinal ve pelvik enfeksiyonlar araştırılır. Kronik servisit yönünden değerlendirilir. Eğer önceden yapılmadıysa veya 1 yılı geçmişse smear testi yapılır.

Transvajinal ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıklar değerlendirilir. Rahimde doğuştan gelen  şekil bozukluğu, myom, yumurtalıklarda özellikle çikulata kisti (endometrioma) olup olmadığına bakılır. Gebe kalmayı önleyebilecek veya gebelikte sorun yaratabilecek bir patoloji varsa, hamile kalmadan önce tedavisi yapılır.

Son olarak anne adayının boyu, kilosu ve tansiyonu ölçülür.

Laboratuvar incelemeleri: Hastanın öykü ve muayenesinden sonra bunlarla saptanamayan faktörlerin incelenmesi için laboratuvar testleri istenir. Rutin olarak şunlar istenir:

  • Tam kan sayımı
  • Tam idrar tetkiki
  • Anne ve babanın kan grubu
  • Rubella (kızamıkçık) Toksoplazma, Hepatit B, HIV testleri
  • Glukoz (kan şekeri), karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri

Bunlar dışında hastanın şikayet veya bulgularına yönelik başka testler de istenebilir. Mesela adet düzensizliği varsa tiroid hormonları veya prolaktin hormonu istenebilir. Jinekolojik hastalık dışında bir durum varsa ilgili branştan konsültasyon istenerek onların da gebelik planından haberdar olmaları sağlanır.

ÖNERİLER:

1) Diabet: Eğer şeker hastalığı saptanmışsa kan şeker düzeyinin mutlaka normal düzeyde tutulması gerekir. Yapılan araştırmalar kan şekeri yüksekliğinin hamilelik üzerinde olan olumsuz etkilerinin döllenme olmadan çok daha önce başladığını ortaya koymuştur. Öncelikle kan şekeri regüle edilmeli, gebelik daha sonra düşünülmelidir.

2) Epilepsi: Epilepsi (sara) hastalığı olan kadınlarda ideal olarak gebelik öncesi dönemde nöbet kontrolü yapılmalıdır. Tek ilaçla tedavi ve daha az teratojenik kabul edilen ilaçla nöbet kontrolü sağlanmasına çaba gösterilmelidir. Özellikle valproik asit içeren ilaçlar mümükünse kullanılmamalıdır.

3) Aşılar: Tetanos, grip aşısı, pnömokok, hepatit B, meningokok ya da kuduz gibi aşılar gebelik öncesi dönemde veya gebelik sırasında gerekirse yapılabilir. Buna karşılık herpes, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, çocuk felci, suçiçeği ve sarıhumma gibi canlı virüs aşılarının hamilelikte yapılması önerilmemektedir. Dahası ideal olarak canlı aşı yapıldıktan sonra gebeliğe kadar en az 1 ay geçmelidir.

4) Sigara: Gebelik planlamak sigarayı bırakmak için çok güzel bir fırsattır. Sigara kadında yumurta, erkekte sperm kalitesini bozduğundan gebe kalmada da güçlüğe sebep olabilir. Sigara içen annelerin hamileliklerinde, düşük, erken doğum, düşük doğum ağırlıklı bebek,  bebekte solunum sıkıntısı riskleri daha fazladır.

5) Alkol: Anne karnında alkole maruz kalan bebeklerde uzun dönemde zeka gerilikleri, öğrenme bozuklukları ve davranış bozuklukları daha sık görülür. Alkol özellikle sperm sayısını etkileyerek  infertiliteye de yol açabilir.

6) Beslenme: Buz, çamaşır kolası, kil, toprak veya başka gıda maddesi olmayan maddeleri aşırı arzu etme ve yemeye pika denir. Besleyici değeri olmayan bu ürünlerle doğal sağlıklı gıdaların yer değiştirmesi teşvik edilmelidir. Vejetaryenler protein eksikliği açısından yumurta ve peynir miktarı arttırılarak kompanse edilebilir. Obezite, gebelikte hipertansiyon, preeklampsi, gestasyonel diabet, doğum anomalileri, sezaryen ve operatif doğum oranında artış ile birliktedir.  Kilo fazlalığı varsa bunları vermek için en uygun dönem gebelik öncesi dönemdir. Çünkü gebelikte diet önerilmez.

Beslenme bozukluğu olmayan kişilerde hamile kalmadan önce vitamin takviyesi gerekmez. Bunun tek istisnası folik asittir. Folik asit gebelikten en az 6 hafta önce başlanmalı ve gebeliğin ilk 3 ayı boyunca kullanılmalıdır. Günde 400 mcg alınan folik asit bebekteki merkezi sinir sistemi anomalilerini %50’ye yakın oranda azaltır.

7) Tiroid hastalıkları: Aşikâr hipo ve hipertiroidi gebelik öncesi tedavi edilmelidir. Çünkü ikisi de kötü gebelik sonuçları ile ilişkilidir.

8) Kalp hastalıkları: Eisenmenger Sendromu, Pulmoner hipertansiyon, kardiyomiyopati, ciddi siyanotik kalp hastalıkları, prostetik kapak hastaları gebelikte %25-50 oranında ölüm riskine sahiptir. Bu tür hastalar bilgilendirilmeli ve riskler çok net olarak anlatılmalıdır. Hipertansiyonu olan hastalar eğer birden fazla ilaç kullanıyorlarsa ve tansiyonları kontrol altında değilse olumsuz gebelik sonuçları açısından artmış risk altındadırlar.

Önemli noktalar: Gebe kalmaya karar verildiğinde yapılacak ilk şey korunmayı bırakmaktır. Korunma yöntemine bağlı olarak üreme yeteneğinin geri dönmesi 3 aya kadar uzayabilir. 28 günde bir düzenli adet gören bir kadında gebe kalma şansının olduğu günler kanamanın başlangıcından itibaren 12-15. günlerdir.

Gebe kalma şansını arttırmak için düzenli bir cinsel yaşam ve haftada en az 3 ilişki faydalı olur. Bu şekilde kadınların  %75’i 6 ay içinde hamile kalır. Çiftlerin %15’inde 1 yılın sonunda gebelik olmaz. Bu çiftleri infertilite yönünden değerlendirmek gerekir.

0282 726 0 555