Polisomnografi uyku bozukluklarının tanısında tüm gece boyunca hastanın beyin dalgalarının (elektroensefalografi), göz hareketlerinin (elektrookülografi), kas hareketlerinin (emg), solunum ve kalp fonksiyonlarının kayıt edildiği ve ölçüldüğü bir incelemedir. Uzman dr. tarafından şikayetleri değerlendirilen hasta tetkik için uyku laboratuarına yönlendirilir ve randevusu verilir. Hasta uyku laboratuarına geldikten sonra ; gece uyku tetkiki için hazırlıklar yapılır ve hastaya ayrıntılı bilgi verilir.
Uyku teknisyeni tarafından tetkik için gerekli elektrotlar hastanın vücuduna yapıştırılmaya başlanır. Gece boyunca uyku uyanıklık ve beyin aktivitesinin izlenmesi için saçlı deriye, göz hareketlerinin izlenmesi için her iki göz yanına, kas hareketlerinin incelenmesi için çeneye ve bacaklara, kalp fonksiyonlarının incelenmesi için her iki göğüs çevresine elektrotlar, yerleştirilir. Hastanın kanındaki oksijen miktarını ölçmek için parmak ucuna, solunum fonksiyonlarını takip etmek için buruna sensörler takılır solunum ve pozisyon incelemesi için kemerler kullanılır. Hasta hazırlandıktan sonra yatağına alınır ve tetkik başlatılır. Hastaya uyuması için herhangi bir ilaç verilmez ve kendi doğal uykusu sırasında kayıt yapılır. Hasta tüm bu elektrotlar ve sensörlerle gece boyunca sıkıntı yaşamayacak şekilde hazırlanır. Gece boyunca istediği pozisyonda rahatlıkla yatabilmekte ve hareket edebilmektedir. Hasta herhangi bir ihtiyaç halinde kalkmak istediğinde yataktan kalkabilir. Gece boyunca hastanın kayıtları teknisyen tarafından takip edilmekte ve hasta odası kameradan izlenmektedir. Gerektiğinde hasta başucunda bulunan çağırma cihazı ile teknisyenle iletişim kurabilmektedir. Bu şekilde sabaha kadar uyuyan hastanın kendiliğinden uyanması beklenir. Kalkmak istediğinde tetkik sonlandırılır ve vücudundaki elektrotlar ve sensörler çıkarılır. Tüm gece boyunca alınan kayıtlar ertesi gün uzman dr tarafından bilgisayar ortamında analiz edilir ve yorumlanarak rapor halinde hastaya verilir.
Uykuya dalma veya sürdürme güçlüğü (genellikle insomni olarak adlandırılır) toplumda her üç kişiden birinde görülen bir problemdir. Eğer uykusuzluk yakınmanız varsa, bunun sizin gece ve gündüzünüzü nasıl etkilediğini bilirsiniz. Gün boyunca yorgun hissetmenize yol açar. İşlerinize odaklanmanızı zorlaştırır.
Uykusuzluğu tedavi etmek, sorunun nedenlerinin ve etkilerinin ortaya konulması için zizin ne kadar iyi geldiğine ilişkin takip çizelgesi tutmanız gerekir. Çoğu vakada, uykusuzluk birkaç faktörün birleşimi sonucudur. Bu faktörler arasında uyku hakkında ne düşündüğünüz, yaşam koşullarınızın seçimi ve nerede uyuduğunuz yer alır. Bazı durumlarda tıbbi ve psikiyatrik problemler uykusuzluk nedenidir.
Uykusuzluğa NELER sebep olabilir?
Psikolojik Faktörler
Uykusuzluk eğilimi bazı kimseler stresli dönemlerde diğer kişilere göre daha kolay uykusuzluk yaşarlar. Diğerleri strese karşı başağrısı veya mide ağrısı ile cevap verir. Kişinin uykusuzluk geliştirmeye yatkın olduğunu ve bunun çok uzun sürmeyeceğini bilmesi, uykusuzluk geliştiğinde onunla baş etmesinde faydalıdır.
Kalıcı stres Aile problemleri, ciddi bir hastalığı olan bir evlat veya tatmin edici olmayan bir iş uyku problemlerine katkıda bulunabilir. Stres ile baş etmeyi öğrenmek uykusuzluğunuzu tedavi etmede yardımcıdır.
Çevresel Faktörler
Ses Yatak odasını mümkün olduğunca sessiz tutun. Yakın yerden geçen trafik, uçaklar, televizyon ve diğer sesler uyanmanıza neden olmadan da uykunuzu bozarlar.
Işık Yatak odanızı karanlık tutmak için gölgelik veya kalın perdeler kullanın. Işık gözleriniz kapalı olsa dagi gözlerinize ulaşır. Işık uykunuzu dağıtabilir. Eğer tüm gece kesintisiz olarak uyduğunuzu düşündüğünüz halde yorgun hissediyorsanız, tüm bu faktörler gözden geçirilmelidir.
Ne zaman yardım almalıyım?
Eğer uykunuz bir aydan daha uzun süredir bozuksa ve sizin günlük işlerinizi bozuyorsa yardım arama zamanı gelmiştir. Doktorunuza başvurun ve bir uyku hastalıkları uzmanı ile görüşme isteyin. Tıbbi özgeçmişiniz, fiziksel muayene ve bazı kan testleri uykusuzluğun bazı nedenlerinin ortaya konulmasında faydalıdır. Yatak partneriniz ve aile üyeleri sizin uykunuz hakkında değerli bilgilere sahip olabilirler. Onlara horlayıp horlamadığınızı veya uyku sırasında huzursuz yatıp yatmadığınızı sorun. Sağlık bakım uzmanınız da uykusuzluğun sizi gün içinde uykulu veya depresif yapıp yapmadığını veya yaşamınızı diğer şekillerde etkileyip etkilemediğini bilmek isteyecektir.
ANKET
- Uyku sırasında horladığınız, nefesinizde bir düzensizlik olduğu yada nefesinizin durduğu söylendi mi?
- Yemeklerden sonra sıklıkta uyku bastırıyor ve/veya uyuyor musunuz?
- Araba kullanırken yada iş yerinde uykunuz geliyor mu?
- Sabah kalktığınızda dinlenmemiş hissediyor musunuz?
- Unutkanlık, dikkat ve konsantrasyon eksikliğinden şikayetçi misiniz?
- Uykuya dalma sorununuz var mı?
- Gece uykunuzun arasında sık uyanır mısınız?
- Uykunuz sırasında bacaklarınızda ve/veya kollarında atmalar olduğu söylendi mi?
- Uykuya dalarken yada gece uyandığınızda bacaklarınızda huzursuzluk hissediyor musunuz? Buna bağlı olarak yataktan kalkıp yürüme ihtiyacı duyuyor musunuz?
- Gün içerisinde karşı koyamadığınız uyku ataklarınız oluyor mu?
- Gece korkutucu rüyaları sık görür müsünüz?
- Uykunuz sırasında yürüdüğünüz, konuştuğunuz yada dişlerinizi gıcırdattığınızı söyleyen oldu mu?
Bu sorulardan herhangi birine yanıtınız “EVET” ise doktorunuza başvurmanızı öneririz.
Huzursuz Bacaklar Sendromu (HBS) bir hareket bozukluğudur. Hastalar geceleri dayanılmaz şekilde bacaklarını hareket ettirme isteği duyarlar. Belirtileri hastadan hastaya değişiklik gösterir. Hastaların çoğu bacaklarındaki rahatsız edici hisleri tarif etmekte güçlük çekerler. Sıkılıkla ‘uyuşma’ ya da ‘karıncalanma’ şeklinde tarif edilir.
Bu kramptan çok farklı histir. Bacaklardaki bu huzursuzluk hissi en sık olarak baldırlardadır. Hareketsiz şekilde oturmak ve yatmak bacaklardaki bu hoş olmayan hisleri arttırır. Bacakları hareket ettirmek ve germek ise yakınmaları geçici ve kısa bir süre için azaltır.
Bazı hastalarda bacaklar yanında kollarda da benzer hoş olmayan hisler vardır. Bazı HBS hastalarının yakınmaları sürekli değilken diğerlerininki her gece ortaya çıkar. Bu nedenle hastaların birçoğunun uyku kalitesi bozuktur. İyi uyuyama sonucu gün içinde çok yorgun olabilirler. Yine be nedenle mesleki ve sosyal yaşamları aksayabilir. Gün içi uykuluk hali HBS’nun yarattığı sorunlardan sadece biridir. Bu hastalar sıklıkla araba ya da uçak yolculuklarında çok zorlanabilirler. Benzer şekilde uzun süreli oturmaları gereken sinema, tiyatro ve iş toplantılarında da güçlük çekerler. HBS kalitesiz uykuya neden olması ve uyku bölünmelerine yol açması nedeniyle anksiyete ve depresyona yol açabilir.
HBS olan hastaların çoğunda ‘Uykuda Periyodik Bacak Hareketleri Bozukluğu’ adlı hastalık da bulunur. Hastalar uyurken sıklıkla ayak başparmaklarında geriye doğru bükülme olur. Buna ayak bileği, diz ve kalçanın gerilme şeklindeki eklem hareketi de eşlik edebilir. Bazen bu hareketler eşler tarafından bacakta atma ya da tekme atma şeklinde tarif edilir. Periyodik bacak hareketleri düzenli aralıklarla oluşma eğilimindedir. Aralıkları genellikle 20-40 sn kadardır. Gecenin ilk yarısında daha sık ortaya çıkarlar. Tıpkı kardeş hastalığı olan HBS gibi bu hastalık da bacaklarla birlikte bazen kollarda da olabilir.
‘Uykuda Periyodik Bacak Hareketleri Bozukluğu’ HBS’ndan farklı olarak hemen her zaman uykuda olur. Hastalar bu durumun farkında olmazlar, dolayısıyla kontrol etmeleri de olası değildir. Buna karşın HBS’un belirtileri gündüz ortaya çıkar ve bacaklarda hoş olmayan hisler nedeniyle bacaklar istemli olarak hareket ettirilir.
‘Uykuda Periyodik Bacak Hareketleri Bozukluğu’ tıpkı HBS gibi uyku kalitesini belirgin şekilde bozabilir. Uyku sırasında kısa süreli uyanıklıklara neden olabilir. Bu hasta tarafından fark edilmeyen kısa süreli uyanıklıklara ‘microarousal’ adı verilmektedir. Bu nedenle bölünmüş ve dinlendirici olmayan uyku ortaya çıkabilir.
Hastalar gün boyunca kolayca uyuklar hale gelebilirler. Sıklıkla gazete okurken, televizyon seyrederken, çalışırken ya da araba kullanırken uyuklarlar. ‘Uykuda Periyodik Bacak Hareketleri Bozukluğu’ sadece hastanın değil aynı yatağı paylaşan eşlerin de uykusunu bozabilir. Bu eşler hasta tarafından bütün gece tekmelendiklerini dile getirebilirler. Yine bacak hareketleri nedeniyle üzerlerine örttükleri yatak örtüsü açılabilir ya da düşebilir.
HBS sık görülen bir hastalık mıdır?
HBS hastalarının çoğunluğunda başkaca önemli bir hastalık bulunmaz. Hem kadınlarda hem erkeklerde görülür. Ülkemizde her yüz kişiden üçünde bu hastalık bulunmaktadır. Batı ülkelerinde daha da yüksek oranlar bildirilmektedir. Hastalığın kendiliğinden gerilemesi gebelik gibi bazı özel durumlar dışında nadirdir. Sıklıkla altta yatan bir neden bulunmaksızın yıllar boyunca aynı seyirde gider. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülmektedir. Yaşlılarda da genölere göre daha sık görüldüğünü bildiren çalışmalar olsa da ülkemizde şimdiye dek yapılan tek toplum temelli çalışmada genç erişkinlerle yaşlılar arasında fark bulunmamıştır. Özellikle ailesinde HBS bulunan çocuklarda da HBS olabilmektedir. Bazen çocuklardaki bu yakınmalar yanlışlıkla ‘büyümeye bağlı ağrılar’ olarak nitelendirilmektedir. Bazen de bu çocuklara yanlışlıkla halk arasında ‘hiperaktif’ olarak bilinen ‘dikkat eksikliği-hiperaktivite sendromu’ tanısı konulmaktadır. Oysa ki bu çocuklar hiperaktif oldukları için değil HBS nedeniyle bacaklarını hareket ettirme gereksinimi duydukları için yerlerinde duramamaktadır. HBS gebelikte ortaya çıkabilir ya da şiddetlenebilir. Özellikle gebeliğin son 6 ayında bu durum daha belirgin hale gelebilir. HBS olan hastaların %80’inde ‘Uykuda Periyodik Bacak Hareketleri Bozukluğu’ da bulunmaktadır. Ancak tersi geçerli değildir. ‘Uykuda Periyodik Bacak Hareketleri Bozukluğu’ saptanan hastaların çoğunluğunda HBS yoktur.
HBS’nun nedeni nedir?
HBS olan hastalar yakınmalarını tarif etmekte zorlanırlar. Bu durum yanlışlıkla psikolojik bir hastalığın belirtisi gibi yorumlanabilir. Ama HBS psikolojik bir hastalık değildir. Hastalığın nedeni kesin olarak bulunmuş değildir. Özellikle beyinde aracı görevi yapan bir madde olan ‘dopamin’ üzerinde durulmaktadır. Çünkü sinir sisteminde dopamini arttıran ilaçlar tedavide etkili olmaktadır.
Bazı hastalıklarda HBS görülme sıklığı yüksektir. Başka bir deyişle bu hastalıkların HBS için zemin hazırladığı söylenebilir.
Bu hastalıklar aşağıdadır:
- Demir eksikliğine bağlı kansızlık
- Bacaklarda kan dolaşımı bozukluğu
- Fıtık ya da bacak sinirlerinde bozukluk
- Böbrek hastalıkları
- Kas hastalıkları
- Alkolizm
- Bazı vitamin ve mineral eksiklikleri
HBS genetik geçişli olabilir. Bu yukarıdaki hastalıklardan biri bulunmayan HBS hastalarının akrabalarından birinde HBS bulunması olasılığı %50’dir. Bu da hastalığın genetik geçişli olabildiğini gösteren bir işarettir. Bu genetik geçişli form sıklıkla genç yaşlarda, hatta bazen çocukluk yaşlarında başlayabilir ve tedavisi genetik olmayan forma göre daha güçtür.
Bazı depresyon ilaçları, alerji ilaçları ve ağrı kesiciler HBS belirtilerini ağırlaştırabilirler ya da ortaya çıkarabilirler. Kafein, alkol ve sigara kullanımı hastalığın belirtilerini ağırlaştırır.
HBS teşhisi nasıl konur?
Tanınızı koyabilecek hekimler nöroloji uzmanları ya da uyku hastalıklarıyla uğraşan uzman hekimlerdir. Henüz HBS tanısını koyduracak bir kan testi ya da film bulunmamaktadır. Tanı hekimin ayrıntılı bir hastalık öyküsü alması ve fizik muayene yapmasıyla konulmaktadır.
HBS bulguları genellikle oldukça tipiktir ve tanı için ek testler gerekmez. Tanıda şüphe olduğundan ya da HBS’nun ortaya çıkmasını kolaylaştıran ek bir hastalık varsa bunun saptanması için kan tetkikleri, EMG ya da tüm gece yapılan tetkiki gerekebilir.
Aşağıdaki yakınmaların tümünün olması halinde HBS’nuz var demektir:
1) Bacaklarınızın her ikisinde birden huzursuzluk hissi ve buna bağlı hareket ettirme isteği2) Bu hissin bacaklarınızı hareket ettirmekle geçici olarak azalması ya da kaybolması
3) Yakınmaların hareketsiz kalınca ve geceleri ortaya çıkması ya da daha belirgin hale gelmesi
HBS nasıl tedavi edilir?
İlk aşama HBS’nun ortaya çıkmasını kolaylaştıran ya da neden olan başka bir hastalığın bulunup bulunmadığını saptamaktır. Bu hastalıklar arasında demiş eksikliği anemisi, diyabet ve artrit yer alır. Bazı ilaçların kullanımı da HBS yakınmalarını arttırabilir.
Bu hastalıkların tedavisi ya da ilaçların kesilmesi bazen yakınmaların azalmasını, nadiren de kaybolmasını sağlayabilir. Ancak çoğu zaman bu kolaylaştırıcı hastalıklar en uygun şekilde tedavi edilse de HBS ile ilgili yakınmalar devam eder. Zaten hastaların yarısından çoğunda da altta yatan kolylaştırıcı bir hastalık ya da ilaç kullanımı yoktur.
HBS’nun hafif formlarında çoğunlukla hastanın kendisinin keşfettiğin sıcak banyo, bacak masajı, sıcak havlu, buz uygulaması, ağrı kesiciler, düzenli egzersiz ve kafeinli içeceklerden kaçınma gibi tedbirler yararlı olabilir. Akşamların yoğun zihinsel aktivite gerektiren bulmaca çözmek gibi işler yapan hastaların bazılarında da yakınmalar gerileyebilir.
Ancak orta ve ağır derecede HBS olan hastalarda bu tedbirler yetersiz kalır ve HBS tedavisinde kullanılan ilaçlardan almaları gerekir. İlaçların etkinliği hastadan hastaya değişebilmektedir. İlaç seçiminde eşlik eden hastalıklar, yaş, hastalığın ağırlık derecesi gibi faktörler dikkate alınmalıdır. Tüm ilaçların yan etkileri vardır. Bu nedenlerle özellikle tedavinin ilk aylarda çoğu zaman yakın takip gerekir.