Yirmi birinci yüzyılda işi işyerinde bırakmak hayal oldu. Gelişen teknoloji, her an ulaşılabilir olmak, gelişen internet iş ve özel hayat kavramını ortadan kaldırdı. Gelişen teknoloji sayesinde bir yandan işleri yapmak kolaylaşırken bir yandan da iş yükümüz çok arttı.
Bütün bu değişimlere karı-koca çalışan ve kariyer yapan aileler, artan sağlık, eğitim, güvenlik ve yaşam harcamaları, terör ve benzeri olaylar eklenince pek çok kişi kırılma noktasına geldi.
Bitkin, korku ve öfke dolu insanlar…
Gittikçe daha fazla insan psikolojik desteğe ihtiyaç duyuyor ve şiddet uyguluyor. Pek çok kişi bütün bunlarla baş edebilmek için aşırı yemek yeme, sigara içme, alkol alma ve uyuşturucu kullanma gibi sağlıksız davranışlara yöneliyor.
Çalışanlar arasında yapılan bir araştırmada;
- İşçilerin %43’ü işyerindeki arkadaşlarının ülke sorunlarıyla ilgili korkularını haftada en az yedi kere dillendirdiklerini belirtti.
- Yüzde 33’ü işyerinde baş ağrısı ve soğuk algınlığı gibi, kaygı ve stresle ilgili rahatsızlıklara tanık oluyor.
- Yüzde 27’si depresyon, uyuyamama, madde kullanımı veya aile çatışmaları gibi duygusal sorunların arttığını söyledi.
- Yüzde 28’ine göre, strese en fazla ekonomik gelişmeler yol açıyor.
- Yüzde 42’si iş arkadaşları arasında şikayet edenlerin sayısının arttığını söyledi.
- Yüzde 27’si moralinin bir yıl öncesine göre daha kötülediğini belirtti.
- Yüzde 35’ine göre, stresli müşteri sayısı da arttı.
- Yüzde 31’i zor müşteri sayısının da arttığı görüşünde
Dünya sağlık örgütüne göre, stres dünya çapında salgına dönüştü. İş yeri stresi 21. yüzyıl hastalığı oldu. Sadece ABD’de stresle ilgili hastalıkların ekonomiye maliyeti yılda 100 milyar doları buluyor.
Yapılacak çok şey vardır, zaman yoktur; işin olması için insan ve kaynak azdır. Çalışanların üçte biri iş yüklerinin artığından şikayetçidir. Daha uzun süre çalışmalar, daha kısa öğlen tatilleri de artık yetmiyor. Sonuçta çalışanlar tükeniyor, dayanamaz hale geliyor. Bedenlerinde ve zihinlerinde stresin pek çok sonucunu yaşamaya başlıyorlar. İş yerinde meydana gelen stres orada kalmaz. Eve de götürülür; ve bu da aile hayatını olumsuz etkiler.
Bir sigorta şirketinin stresin işyerlerine yaptığı etkiyi konu alan bir dizi araştırmasının sonucuna göre;
Bir milyon kişi işe gitmeme mazereti olarak stresi gösterdi.
En çok yaptıkları iş nedeniyle stres yaşadıklarını söyleyenlerin oranı yüzde 27’ydi.
Araştırmaya katılanların %46’sı iş stresinin düzeyini yüksek ve çok yüksek olarak değerlendirdi.
Çalışanların üçte biri stresi nedeniyle istifa etmeyi düşünüyordu.
Yüzde 70’i iş stresinin fiziksel ve zihinsel sağlığını bozduğunu belirtti.