Hastaların kaliteli, doğru ve hızlı sağlık hizmetine ulaşmasını kendine en büyük ilke edinmiş bir hastane olarak bütün sağlık dallarında en iyi hizmeti vermeyi amaçladığımız gibi Mart 2017 yılında Doç. Dr. Mehmet Güzeloğlu başkanlığında Kalp ve Damar Cerrahisi bölümü kurulmuştur. Modern ve tam donanımlı bir adet ameliyathane, beş yataklı yoğun bakım ve yirmi yataklı servis ünitesini bünyesinde barındırmakta. Uzman ve deneyimli ekibi aynı zamanda modern ve teknolojik alt yapısı ile hastalarımıza hizmet vermektedir.
Kalp ve Damar Cerrahisinde verdiğimiz hizmetler:
• Yetişkin açık kalp cerrahisi (Koroner bypass cerrahisi, Kalp kapak ameliyatları),
• Aort cerrahisi ve Aort anevrizmalarının endovasküler yöntemlerle onarım (EVAR, TEVAR)
• Periferik damar hastalıklarının cerrahi ve endovasküler tedavisi,
• Karotis arter (Boyun damarı) cerrahisi,
• Varis tedavisi (Köpük tedavisi, Lazer, Radyofrekans, Damar yapıştırma)
• ECMO (Uzun dönem kalp ve akciğer destek sistemi)
• Pulmoner tromboendarterektomi (Akciğer damarındaki pıhtı oluşumunun
cerrahi metod ile çıkarılması)
• İşlemlerini 7 gün 24 saat başarıyla yapılmaktadır.
Kliniğimizde gerek ilk gerekse ikincil koroner bypas
ameliyatları ve koroner baypas ile birlikte diğer kombine işlemler (kapak ameliyatları, karotis endarterektomisi vs) yapılmaktadır.
Koroner by-pass ameliyatı ciddi koroner arter hastalığı nedeniyle cerrahi tedavi kararı verilmiş hastalara uygulanır. Bir açık kalp ameliyatıdır. Bu ameliyatta kalpten çıkan ana atardamar (aort) ile kalbin kendi damarlarındaki (koroner arterler) daralmanın ilerisine uzanan damar köprüleri oluşturulur. Çoğu zaman kalbi durdurarak yapılır. Yani insan kalbi ve akciğerleri tamamen durdurularak kalbin üzerinde daha rahat çalışma olanağı sağlanır ve bu esnada beyin ve diğer organların kan ve oksijen ihtiyacı hastaya geçici olarak bağlanan ve vücut dışında bulunan bir yapay kalp-akciğer makinesi sayesinde karşılanır. Fakat bazı hastalarda by-pass ameliyatı kalp durdurulmadan da yapılabilir (çalışan veya atan kalpte By-pass ameliyatı). Bu işlemin amacı ameliyat süresinin daha az olması, yapay kalp-akciğer makinesine ihtiyaç duyulmaması ve bu makinenin hastaya getireceği ek yüklerin ortadan kalkmasıdır. Bölümümüzde her iki teknikte başarı ile uygulanmaktadır.
By-pass ameliyatında kullanılan damarlar, bacak toplardamarı (safen ven), göğüs ön duvarını besleyen atardamar (internal Mamarian Arter, IMA) veya kol atardamarı (radyal arter) olabilir. Bunların seçimi hastadan hastaya değişkenlik gösterir. En sık kullanılan bacak toplardamarının çıkartılmasında endoskopik yöntem uygulanmakta bu şekilde hastaların hem hastaya uygulanan cerrahi kesi minimalize edilmekte hem de ameliyat sonrası dönemde daha hızlı iyileşme sağlanmaktadır.
Kalp içinde bulunan ve kanın kalp içindeki tek yönlü akışını sağlamada görev alan 4 adet kapak vardır. Bu kapaklar doğuştan, romatizmal, dejeneratif veya diğer nedenlerle görevini yapamaz hale gelir. Sonuçta bu kapaklarda daralmalar veya yetersizlikler ortaya çıkar. En sıklıkla rahatsızlanan kapaklar, Aort kapak ve Mitral kapak adı verilen kapaklardır. Bu durumda bozulmuş olan kapaklar ya onarılır ya da çıkarılıp yerine ´yapay kalp kapağı´ takılır. Bu işlem de bir açık kalp ameliyatı gerektirir.
Yapay kapak olarak mekanik veya biyolojik kapaklar kullanılabilir. Mekanik kapaklar çok daha dayanıklıdır, ancak ömür boyu kan sulandırıcı ilaç (Coumadin) kullanımı gerektirir. Biyolojik kapaklar ise daha kısa ömürlüdür ancak kan sulandırıcı ilaç (Coumadin) kullanımı gerektirmez.
Kliniğimizde doğuştan, romatizmal, dejeneratif veya diğer nedenlere bağlı gelişen kalp kapak hastalıklarının cerrahi tedavisi ve hastaların kan sulandırıcı ilaç (antikoagulasyon) izlemleri yapılmaktadır.
Varis bacak toplardamarlarının genişlemesi, uzaması ve büklümlü hale gelmesi olarak tanımlanır. Aslında varisin oluşma nedeni tam olarak bilinmemektedir. Varise ailesel bir yatkınlık söz konusudur ve olguların önemli bir kısmında aile bireylerinde de varis vardır. Hamilelerde de varis sıktır. Hastalığın altı evresi vardır. Hastalarda uzun süre ayakta kalma sonrası bacakta ağrı, şişme, hassasiyet ve ağırlık hissi oluşabilir. Hastalar bacakta sürekli bir sızlama olduğunu ve dinlenseler de kolay kolay geçmediğini fark ederler. Bu yakınmalar günün sonuna doğru çok belirgin hale gelir ve hastalar ayakkabılarının dar geldiğini tanımlar.
Hastalığın son evresinde ayak bileğinin iç yüzünde kendiliğinden oluşan tedavisi güç yaralar meydana gelebilir. En sık kullanılan tanı yöntemi doppler USG’dir. Tedavide konservatif cerrahi veya endovasküler obliterasyon (Radyofrekans, Lazer, Köpük, Yapıştırma–variclose) uygulanabilir. Konservatif cerrahi tedavinin yara yeri enfeksiyonu, sinir yararlanması, diz altı bölgede uyuşukluk, tromboflebit ve derin ven trombozu gibi yan etkilerinin endovasküler tedaviye göre oldukça yüksek olması nedeniyle günümüzde varis tedavisinde kullanımı giderek azalmaktadır. Endovasküler obliterasyon yöntemleri ise minimal invaziv, güvenli, etkili ve kozmetik yöntemlerdir ki bu yöntemler içinde teknolojinin bizi en son tanıştırdığı teknik yapıştırma (variclose-vein sealing system) dir.
Aort endovasküler stent greftleri (EVAR) torakal aort anevrizmalarında veya abdominal aort anevrizmalarında cerrahi tedavi yöntemlerine alternatif olarak gündemdedir. Endovasküler stent greftler son iki dekatta çok hızlı bir gelişim seyri izlemiştir. EVAR uygulamalarının morbiditede anlamlı farklılık, kan kaybının az olması ve kan tranfüzyonuna gerek olmaması, işlem ve yatış süresinin cerrahi uygulamalara göre anlamlı olarak asgariye indirilmesi, yaşam kalitesini stabil tutması gibi önemli artıları mevcuttur. Kliniğimiz de uygun hasta gruplarında ilk tedavi seçeneği olarak EVAR uygulamaları başarı ile yapılmaktadır.
Boynun her iki tarafındaki ana atar damarın (karotis arter) zaman içinde yağ plaklarına bağlı daralmasına karotis arter stenozu denir. Darlığın derecesi %50 ve üzerinde olup beraberinde şikâyetleri olan hastalarda girişimsel olarak müdahale edilmelidir. Girişimsel müdahale olarak, cerrahi yöntemle ana atar damar açılıp içindeki yağ plağı temizlenip damar tekrar kapatılabilir (karotis endarterektomi) veya anjio yöntemi ile kol ve kasık atar damarından bir iğne ile girilip darlık olan bölgeye ulaşılır. Ardından o bölgede bir balon şişirilerek darlık giderilebilir (karotis anjioplasti ve stentleme).
Kliniğimizde boyun atar damarındaki darlığın tedavisi için her türlü girişimsel yöntem başarı ile uygulanmaktadır.
Periferik damar hastalıkları alt ekstremiteyi (bacağı) besleyen ana atar damarlarda darlık ve tıkanmaya neden olan yağ plakları sonrasında gelişir. Klasik bulgusu bacak kaslarında görülen ağrı ve huzursuzluktur. Bu şikâyetler egzersizle artıp istirahat ile 10 dakika içinde kaybolur (intermittan klodikasyo). Tedavide medikal tedavi veya kişinin yaşam kalitesini sınırlayan şikayetleri varsa uygun hastalarda cerrahi tedavi uygulanabilir. Cerrahi tedavide atar damarlarda dar ve tıkalı bölge öncesiyle, sonrasındaki sağlam alan arasında hastanın kendi toplar damarı veya sentetik yapay damar kullanılarak köprü kuruluyor. Hastalığın daha erken aşamalarında ise balon anjioplasti ve stent işlemleri uygulanabilir. Kliniğimizde bu rahatsızlığın tedavisinde her iki yöntemde başarı ile uygulanmaktadır.