Obezite, diyet programları, egzersizler ya da ilaç tek başına kontrol altına alınabilen bir sağlık sorunu değildir. Bu tedavi yöntemleri ile verilen söz konusu kiloların geri alınma yani verilen kiloyu koruyamama ihtimali söz konusudur.
Obezite tedavisinde en etkili yöntem ise obezite cerrahisidir. Kısacası cerrahi girişim uygulanarak kişinin obezite sorunun ortadan kaldırılmasıdır.
Obezite cerrahisi temel olarak iki prensibe dayanmaktadır. Obezite cerrahisinde hedef; mide hacminin küçültülmesi ve/veya ‘malabsorbsiyon’ yani yiyeceklerin emiliminin engellenmesinin sağlanmasıdır. Obezite süresi 5 yıldan fazla ve hastanın yaşı 18 ile 65 arasında olması halinde obezite cerrahisine uygulanabilmektedir.
Aşırı kiloya sahip olan hastaya kilo verdirmek üzere uygulanan cerrahi girişimlere obezite cerrahisi denir. Eski Yunancada ağırlık anlamını taşıyan baros sözcüğünden alan Bariatrik Cerrahi de denir.
Günümüzde giderek yaygınlaşan yöntemlerden birisi olan obezite cerrahisinin sonuçları diğer uygulanan yöntemlere oranla daha iyidir. Cerrahi girişim ile sağlanan kilo kaybı ölüm oranını önemli miktarda azaltır. En büyük yararı da obezite ilişikli hastalıkların azalmasıdır.
Obezite cerrahisi için uygun olunmayan durumlar da vardır.
Kontrendikasyonlar:
- Şiddetli yeme bozukluğu
- Obezitenin aşırı alkol alımıyla sürmesi
- Ciddi sistemik hastalıklar
- Üst sindirim borusunu etkileyen hastalıklar
- Antienflamatuar ilaçların düzenli kullanımına gereksinim olması
Obezite cerrahisinde kullanılan yöntemler:
Bu ameliyat tüp mide ameliyatı olarak bilinmektedir. Bu yöntemde midenin belli bir bölümü cerrahi olarak çıkarılır ve geriye tüp şeklinde bir mide bırakılır. Sadece yenilen gıda miktarını azaltarak kilo kaybı sağlar.
Gıda alımının azaltıldığı ve gıdaların emiliminin azaltıldığı ameliyatlara gastrik bypass ameliyatları denmektedir. Bu cerrahi girişimde hem mide küçültülür hem de ince bağırsakların bir kısmı sindirim ve emilim açısından devre dışı bırakılır. Özellikle Roux en Y Gastric Bypass dediğimiz klasik bypass ameliyatı, mideyi en çok küçülten ameliyattır. Emilim kontrol edici etkisi yok denecek kadar azdır.
Obezite cerrahisinin en eski, en güçlü ve en uzun dönem kilo kaybı sağlayan ve bunu koruyan ameliyatıdır. Ömür boyu diyet yapılmaz ve serbest beslenilir. Bu etkisi güçlü emilim kontrolüne bağlıdır. Ömür boyu yoğun vitamin ve mineral desteği mutlaka alınmak zorundadır.
Obezite cerrahisi planlanacak olan hastalar, hormonal herhangi bir rahatsızlığı söz konusu olmayıp diyet, egzersiz ve ilaç tedavisi ile kilo vermeyi başaramamış ya da verdiği kiloları geri alan hastalardır. Obezite cerrahisinin uygulanmasında en önemli kriter yaş sınırıdır. 15-65 yaş arası her hastaya obezite cerrahisi uygulanabilir. Bir diğer önemli kriter ise beden kitle indeksinin 40’ın üzerinde olmasıdır.
Obezite cerrahisi yöntemleri 3 başlık altında incelenebilir:
- Gıda alımını kısıtlamaya yönelik cerrahi girişimler
- Emilimi azaltan cerrahi girişimler
- Emilimi azaltan ve gıda alımını kısıtlayan cerrahi girişimler
Bu cerrahi girişimler yöntemlerinin uygulamaya karar verilmesi aşamasında hastanın durumu, istekleri ve gereksinimleri dikkate alınacaktır.
Ameliyat sonrasında ağrı minimaldir. 1-2 günde kendiliğinden geçer ve basit ağrı kesiciler ile rahatlıkla kontrol edilebilir. Bu tür cerrahiler sonrasında 2 ya da 3 gün hastanede kalmak gerekir. Ameliyatın 4 saat sonra ayağa kalkılabilir. Burun ya da idrar yollarına herhangi bir sonda yerleştirilmez.
Obezite cerrahisi işleminden sonra hastaların düzenli olarak bir diyet ve egzersiz programına uymaları tavsiye edilir ve cerrahinin başarısı hastanın bu düzene uyması ile ilişkilidir. Bu koşullara uyan tüm hastalar etkin bir şekilde kilo verir. Hedeflenen kiloya 1 ila 1.5 yıl içinde ulaşılır.
Obezite cerrahisi ardından yeniden kilo alma riskinin önüne geçmek ve obezite kaynaklı hastalıkların kontrol altına alınabilmesi de en az cerrahi girişim kadar önem arz etmektedir. Bu yüzden hastalar ameliyat sonrası düzenli kontrol ve gözetim altında olmalıdır.
Obezite cerrahisinin yararları
- Hipertansiyon problemi olan obezite hastalarında cerrahi işlem ardından tansiyon ölçümlerinde ciddi iyileşmeler olur.
- Tip 2 diyabet olan obezite hastalarında kan şekeri seviyelerinde ciddi düzelmeler olur.
- Kalp hastalığı riskinde azalma olur.
- Uyku apnesi düzelir.
- Nefes kolaylıkla alınır.
Çağımızın en önemli sağlık sorunlarından olan obezite ile diyet ve egzersiz uygulamaları ile tek başına müdahale edilmesi yetmemekte ve obezite cerrahisinden destek alınmaktadır. Ancak bu cerrahi girişimin uygulanması için belli kriterler vardır. Bunlara uygun olunduğu takdirde uygulanan obezite cerrahisi ile hedeflenen kiloya sahip olunarak yaşam kalitesi artırılmakta ve olası sağlık sorunlarının önüne geçilebilmektedir. Fakat uygulanan obezite cerrahisi ardından da beslenme konusunda ve fiziksel aktiviteler konusunda daha dikkatli davranmak gerekmektedir.