Hülya Mert2021-11-24T14:23:49+00:00
Uzman Klinik Psikoloğumuz Tuğçe ÖZER sosyal medyanın psikolojiye etkileri hakkında faydalı bilgiler paylaştı.
Sosyal medya psikolojimizi etkiliyor mu?
Pandeminin de etkisiyle son günlerde sosyal medya kullanımı oldukça arttı. Instagram, Youtube, Tiktok , Pinterest gibi uygulamaların kullanımında son 2 senede büyük oranda artış görüldü. Sosyal medya alanında yeni kullanıcıların çoğunu artık genç kitle oluşturuyor. Peki bu sosyal medya kullanımının hep zararlarından mı bahsedeceğiz? Hiç mi olumlu yön yok, elbette var. Sizin için sosyal medyanın insan psikolojisi üzerine olumlu ve olumsuz olan etkilerini hazırladım.
Sosyal medyanın ruh sağlığına olumlu etkileri
- Kullanıcıların idol dediğimiz rol model bulma olasılığı artıyor ve örnek alınan kişi her kimse onunla ilgili somut örnekler görü Örneğin kişi ünlü bir şef olmak ve tatlı üzerine bir uzmanlık yapmak istiyorsa dünyaca ünlü şefleri ve sayfaları takip edip bu şeflerin her gün neler yaptıklarını ve hangi malzemeleri kullandıklarını görerek yeni deneyimler kazanıyor.
- Sosyal medya kullanan ve kullanmayan kişiler arasında yapılan bir araştırmada sosyal medya kullanıcıların kullanmayanlara oranla %60 daha az depresif olduğu görülmüştü Yani kısaca sosyal medya kullanan kişiler daha az depresyona giriyor diyebiliriz. Mellon Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre kişilerin yapmış olduğu anlık görüşmeler ve dünyanın öbür ucundan başka kişilere ulaşması yalnızlık hissini de oldukça azaltıyor.
- Sektörel iyileşmeler de görülü Örneğin bir doktorun hasta profili artık sosyal medya aracılığı ile oluşuyor veya gerçek hastaların yorumları ile yeni hastalar ikna oluyor. Bu anlamda sağlık sektöründe oldukça bilinçlendirici içerikler paylaşılıyor. Ya da bir eczacı, dermokozmetikle ilgili canlı yayın yapıp ürün hakkındaki konuşmasını takip eden insanları da bilinçlendirmiş oluyor.
- Online olarak hasta görme, online iletişim de sağlık sektörü açısından çok revaç Hastalar, hizmet almak istedikleri bölümden online randevu alarak hekimle görüntülü olarak görüşebiliyor.
- Sosyal medyada kurulan arkadaşlıklar ve ilişkiler de sürekli iletişim halinde olunduğundan daha aktif ve ulaşılabilir hale geldi. Dolaylı yoldan da daha çabuk insan tanıyoruz diyebiliriz.
Sosyal medyanın psikolojiye olan olumsuz etkileri
- Başkalarına özenmek ve başkalarının hayatını kendininkiyle kıyaslamak. Hatta bir ileri seviye olan kıskançlık krizleri. Örneğin evlilik teklifi alan birinin başka birine alınan yüzükle kendi yüzüğünü karşılaştırarak memnun olmaması. Kendi hayatı için dönüm noktası diyebileceğimiz bir konuda kişi, anın tadını çıkaramayarak mutsuz olur. Yapılan araştırmalarda da görülüyor ki çiftler arasında çıkan tartışmaların çoğunluğu sosyal medya üzerinden yapılıyor.
- Yeme bozukluğuna yol aç Özellikle kadınlarda beden algısı ve fit gözükmek fazla baskı oluşturmaya başladı. Bedensel olarak kendini başkası ile kıyaslamak son zamanlarda artış gösteren bir durumdur. Dove markasının özgüven projesine göre 10-15 yaş arası kızların yüzde 8’i sosyal medyada filtre kullanıyor ve kendi görüntüsünü beğenmiyor.
- Empati duygusunu azaltıyor. Yüz yüze, jest ve mimiklerle desteklenen iletişimde daha aktif bir iletişim ve daha kolay empati sağlanıyor. Ancak sosyal medyada kullanılan sürekli yazışma dili hem verilmek istenen mesajı istenen şekilde vermeyebilir hem de sıradan bir mağazada veya markette nasıl davranılacağını bize unutturur.
- Tembelliğe ve uykusuzluğa yol aç Uyumak için yatağa girdiğinizde saat 23.00’ken gece 01.00’lere kadar Instagram, Tiktok, Twitter gibi mecralara baktınız ve zamanın nasıl geçtiğini anlayamadınız. Bu noktada uyku ritminiz bozuluyor ve güne daha yorgun başlıyorsunuz. Uykudan önce alınan mavi ışınlar uykuya geçiş sürecinizi zorlaştırıyor ve artık yatağa telefonsuz giremez hale geliyorsunuz.
Birileri gibi olmak, her zaman mükemmel görünmek zorunda değiliz. Sosyal mecraları olumlu yönde kullanan kişilerden olmak, yeni bir yere gittiğimizde birkaç hatıra fotoğrafı dışında çok da telefona bağlı kalmamak gerekiyor. Anı yaşamayı kendimiz bilirsek çocuklarımıza da bunu aşılayabiliriz. Tam da Dove’un proje ana temasının dediği gibi, filtre olmadan da “Bu halinle çok güzelsin.”